14 Eylül 2011 Çarşamba

30 AĞUSTOS & 14 EYLÜL

Burdur “Yenigün” Gazetesine
58.yayın yılı sevinç ve gururla geldi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
            Her ilimizin merkezinde, ilçelerinde yayınlanan gazeteler kuruluş yıldönümleri itibariyle, geçmişin aynası niteliğindeki, bilgilerle, hatırlamalarla karşımıza çıkarlar.
Burdur ilimiz merkezinde günlük ve ofset tekniğiyle yayınlanan Yenigün Gazetesi, 01 Eylül 1954 tarihinde kuruluyor. 02 Eylül 2011 tarihinde 58 nci kuruluş yıldönümü kutlandı Yenigün Gazetesinin.
Yenigün Gazetesinin geçmişine şöyle bir baktığımızda, gördüklerimizden birkaç cümle: Yenigün Gazetesi 01 Eylül 1954 tarihinde Osman Şan tarafından “Yeni Turan” adıyla yayınlanmaya başlanıyor. Sonra, Hasan Balbay, Vedat Nurettin Şan, Mehmet F.Özboyacı, Süleyman Sırrı Taraşlı, Muharrem Tuncel, M.Lütfi Taraşlı gibi gazeteciler tarafından yönetiliyor, yayınlanıyor. Yenigün Gazetesi bugün, Muharrem Tuncel ve Kürşat Tuncel baba- oğul tarafından ofset tekniğiyle yayımını sürdürüyor.
8 Normal sayfalık Yenigün Gazetesinin 2,3,4 Eylül 2011 tarihli sayılarının ilk sayfalarında yer alanlarla, kuruluş yıldönümüyle ilgili bilgiler veriliyordu. Bunlardan; 58 nci yaşımızı kutluyoruz (02 Eylül 2011), 58 nci yaş sevinci- Gazetemizi bugünlere taşıyan ruh (Kürşat Tuncel- 03 Eylül 2011), 58 nci yayın döneminde; 2 hedef üzerine yoğunlaşacağız (Kürşat Tuncel -04 Eylül 2011)
01 Eylül 1954 tarihinde yayın hayatına merhaba diyen Yenigün Gazetesinin (Yeni Turan Gazetesinin) kurucusu Osman Şan; “Aylardan Eylül, 01 Eylül 1954. Bu gazetenin Burdur’da ilk defa günlük olarak yayın hayatına katıldığı tarih. Yenigün ilk sayısında ilan ettiği prensiplerden en ufak bir sapma yapmadan, yani tarafsız ve bağımsız yayın ve Atatürk ilkelerinden sapmadan yoluna devam etmiş ve etmektedir” şeklindeki hatırlatması karşısında şapka çıkarmalıyız. Ömrün uzun olsun Osman Şan hocam.
58 nci yaşımızı kutluyoruz başlığı altındaki uzunca, gazete imzalı hatırlatmalarda genel bir değerlendirme yapılıyor ve girişin bir yerinde;, “Bugünkü sayısıyla 58 nci yayın yılı hayatına adım atan Gazeteniz Yenigün, köklü geçmişi ve birikimiyle Anadolu’daki sayılı Gazeteler arasına adını yazdırmanın haklı gururunu, Burdur kamuoyu ve siz okurlarımızla paylaşıyor” denilişi dikkat çekici ve doğru bir değerlendirme olarak görülüyor…
Burdur ilimiz merkezinde günlük yayınlanan ve bugün 58 nci yayın yılına merhaba diyen Yenigün Gazetesinin bugünkü kimliğine bakıyoruz: Kurucular: Osman Şan, Muharrem Tuncel, Sahibi: Muharrem Tuncel, Yazı İşleri ve Genel Yayın Yönetmeni: Kürşat Tuncel, Sayfa Editörü: Şadiye Ünal, Muhabirler: E.Selcan Tuncel, Harun Sivrikaya, Ali Kapan. Gazete kimliğinde ismi geçenlerin hepsini yakından tanıyorum. Muharrem Tuncel, kurşun dizgi ve kalıp baskı döneminin deneyimli, usta ve duayenlerinden. Sakin tavrıyla, çevresine bir başöğretmen görünümüyle bilgi aktarımında sınır tanımayan usta bir gazeteci… Kürşat Tuncel, Burdur dışındaki gazeteciliğindeki birikimleriyle, genç ve dinamik yapısıyla, getirdiği yorum ve değerlendirmelerle ufku açık, usta bir gazeteci. Gazete kimliğinde yer alan öteki isim ve imzalar, çalışkanlıkları, azim ve kararlılıklarıyla mesleğe bağlılıklarıyla, Muharrem Tuncel hocadan aldıkları feyzle gazeteciliklerini başarıyla sürdürüyorlar.
Muharrem Tuncel hocanın şahsında, Yenigün Gazetesi çalışanlarını kutluyor, sevgi ve saygılarımla nice 58 nci yıllar dileklerimi sunuyorum efendim.
            ***
Burdur (Burdur’un Sesi) Gazetesi arşivinde yer alan sararmış sayfalardaki haberlerden
Prof. Dr. İSA KAYACAN
            Gazetelerimiz kuruluş yılları itibariyle değerlendirmeye tabi tutulurlar. Kuruluş yıldönümlerinde sevinç ve gururla anma günleri düzenlenip, kendilerini basın aynasında bakarlar.
Burdur merkezde “Burdur’un Sesi” Gazetesi, 04 Nisan 1954 tarihinde yayınlanmaya başlıyor. Bu gazetenin ismi 13 Ocak 1978 tarihinde “Burdur” olarak değiştiriliyor. Burdur Gazetesi bugün, ofset tekniğiyle 8 normal boyutlu sayfasıyla yayınını sürdürüyor.
Burdur Gazetesi, kendi tesislerinde ilk ofset sayısını 11 Haziran 1992 tarihinde deneme olarak yayınladı. Ayda bir verilen ofset sayısı kısa aralıklarla tekrarlanarak, Burdur’da ofset baskılı gazetecilik başlatılmış oldu.
58.yayın yılı içinde olan, Burdur Gazetesinin kimliğine bakıyoruz: Kurucusu Mustafa Kemal Taraşlı, İmtiyaz Sahibi Adnan Taraşlı, Burdur Temsilcisi Mehmet Ercan Taraşlı, Yazı işleri Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Kemal Taraşlı, Muhabirler: Hacer Zeren, Haluk Sağlam, Mehmet Taraşlı, Sayfa Editörü: Nevin M. Taraşlı, Ankara Temsilcisi: Prof. Dr. İsa Kayacan.
Şimdi, geçmiş yıllarda “Burdur’un Sesi” adıyla yayınlandığı günlerde, bugün sararmış gazete sayfaları, ciltleri olarak görülen “Dünden bugüne Arşivimizden: Burdur’un Sesi” ana başlık altında verilenlere bakalım. Burdur’un Sesi Gazetesi, Günlük Demokrat Siyasi, Memleket gazetesi olarak yayın yapıyor. Tarihler var, gazetenin sayıları var ana logo altında. Geçmiş zaman oluyor ki, her şey bir nostalji görüntüsüyle karşımıza çıkıyor. Gazetede, örneğin 23 Ağustos 1960 tarihli haberler, bugün Burdur Gazetesinde 23 Ağustos 2011 tarihli sayıda veriliyor. Yani İlk tarihle, bugünkü tarih örtüşüyor- tutuyor. Buradan, tarihler itibariyle bazı haber başlıkları, özetleri verelim, buyurun:
- Açık kasa kamyoncu yolcu taşınmasına mani olunmalı. Bazı defalar rastlıyoruz, açık kasa kamyonda boş veya yüklü iken üzerine pek çok yolcu aldığı görülmektedir. (Burdur’un Sesi, 23 Ağustos 1960)
- Devlet ve Hükümet Başkanı Cemal Gürsel dün İstanbul Üniversitesini ziyaret etti (24 Ağustos 1960)
- Burdur halkının bazı mübrem ihtiyaçları başka mıntıkalara sevk edilmemeli (25 Ağustos 1960)
- Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’un Gürsele cevap mesajı (26 Ağustos 1960, Sayı: 1608)
- Bankalar amme hizmetlerinde istisnai muameleden içtinap etmelidir (27 Ağustos 1961, Sayı: 1609)
- Dün bildirildiğine göre, Ankara 5 nci Asliye Hukuk Mahkemesinin aldığı, 31.8.1960 tarih ve 131 sayılı kararı ile Demokrat Parti her türlü siyasi faaliyetten men edilmiştir (02 Eylül 1960, Sayı: 1614)
- Fikir hürriyeti olmayan yerde demokrasi olmaz (M. Çağlar, 05 Eylül 1960, Sayı: 1616)
Yukarıdaki cümlelerden de anlıyor ve görüyoruz ki, o günün haber dili, gazete başlıklarında kullanılan dil, bugünkünden farklı ve zor anlaşılır bir ifade biçimi olarak görülüyor. Geçmişin önemi ve anlamı burada saklı olsa gerek! Karşılaştırma, mukayese etme fırsatı buluyoruz. Burdur Gazetesi, geçmişle bugün arasındaki dil köprüsünü kurmakta, sağlamlaştırmaktadır.
İşte gazetecilik ve habercilik budur..
            ***
Sabir Beşirov’dan: 
Haneli Kerimli Bir ömrün Nağılı
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Azerbaycan’lı dostlarımızın,  kardaşlarımızın kitapları sıklıkla bana ulaşıyor.
Bunlardan bir yenisi, Nahçıvan çıkışlı, Sabir Beşirov’un hazırladığı, Haneli Kerimli: Bir Ömrün Nağılı.. Yani, 60 yılda ortaya konulan, bir ömür içerisinde ortaya konulanların, sanat ve edebiyat çalışmalarının, anlatımı, sayfalara aktarılışı.
Haneli Kerimli’nin bir ömür ortaya koyduklarının değerlendirilişini, Sabir Beşirov yapmış.
Kitap bana, Kars ilimiz merkezinde günlük yayınlanan ve yarım yüzyılı aşarak, 56.yayın yılı içinde bulunan Hüryurt Gazetesinin Yazı İşleri Müdürü A.Erbil Hüryurt tarafından gönderildi.
Edebi araştırma, inceleme türünde yayınlanan kitabın konusu olan Haneli Kerimli kardaşım, bana; “Dostum ve galemdaş gardaşım, aziz İsa Kayacan’a hoş arzularla Nahçıvan, 03.09.2011” notuyla imzalamış. Teşekkürlerimi, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Kitabın Reyçisi; Arif Ağalarova, Redaktoru: Neriman Abdülrehmanlı, 10 sayfalık bir önsöz var, Nahçıvan Devlet Üniversitesinin Rektörü İsa Habibbeyli imzasıyla. Adaşım değerli Rektör İsa Habibbeyli hoca, Haneli Kerimli ve eserleriyle ilgili görüşlerini bilimsel bir bakışla, anlayışla dile getirmiş, sayfalara dökmüş. Bir yerinde; “Haneli Kerimli, çağdaş Azerbaycan edebiyatının tanınmış ve öz nefesi, öz desti-ketti olan ön sıradaki neferlerindendir” diyor.
Haneli Kerimli, Bir Ömrün Nağılı adlı kitap altı ayrı bölümden meydana gelmiş, okurlarının karşısına çıkmış, çıkarılmış. Bu bölümlerde sırayla; Şair olmak hakkı, Dünyanın yalanına aldanmak korkusu, Gelbim dilim, dilimdi, İnsan psigologiyasını, dünya görüşünü değişmek çetinliği, bu dünya baştan başa özü boyda kederdi, Bana öyle geliyor ki..
Haneli Kerimli fotoğrafları, arkadaşlarıyla, dostlarıyla, birlikte çalıştığı bilim adamlarıyla yan yana gelmiş, sayfalara aktarılmış fotoğraflarla dolu dolu. Bunlardan en önemlisi, en anlamlısı, “1973 ncü yıl APU’nun Azerbaycan Dili ve Edebiyatı İhtisası mezunları arasında. Soldan birincisi Haneli Kerimli” fotoğraf altlı olanı.
Bir Kalem erbabı, yazar, şair, araştırmacı hakkında bibliyografik eser hazırlamak, yayınlamak zordur. Sabir Beşirov bu zorlu işin altından başarıyla kalkmıştır, Haneli Kerimli’yi enine boyuna inclemiş, kitaplaştırmıştır. Tebriklerimi, sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim.
Haneli Kerimli: Azerbaycan İlim dünyasının görkemli nümayendelerinden biri. Tanınmış edebiyatçı, alim, başarılı pedagog, Nahçıvan Devlet Üniversitesinin, Harici Talebelerle İş Fakültesinin Dekanı.
Sabir Beşirov: 1956 yılında Azeraycan’ın Yardımlı Rayonunun Peştesar kendinde doğdu. 1978 yılında, BDU’nun Filogiya Fakültesinden mezun oldu. Azerbaycan’ın çağdaş edebiyatının nümayendeleri hakkında pek çok makalesi yayınlandı.
GÜNÜN HABERLERİ:
1. Kilis ilimiz merkezinde, Ahmet Barutçu’nun sahipliği, Sevinç Barutçu’nun Yazı İşleri Müdürlüğü’nde, günlük 8 büyük sayfayla yayınlanan; “Sabah güneşi ile kıpırdamaya başlayan, doğa gibi canlı” Kent Gazetesi, 03 Eylül 2011 tarihinde 50. yayın yılına merhaba dedi.
2. Yeni Batı Trakya Dergisi; 1983 yılından bu yana Süleyman Sefer Cihan’ın sahipliğinde, İstanbul da aylık yayınlanmaya devam ediyor. 
***
Yarım asrı geride bırakan
Kars ilimizdeki Hüryurt Gazetesi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Anadolu Basını içinde gazetelerimiz var, yıllardır okurlarının karşısına çıkıyor, çıkarılıyor.
Anadolu Basını içinde, özellikle seçim dönemlerinde mantar gibi bitip, seçim bitimlerinde yok olup gidenler, tarihin çöplüğünde yer alanların sayıları az değil.
Kars ilimiz merkezinde yayınlanan gazetelerden biri” Hüryurt” adıyla karşımıza çıkıyor. Günlük 4 normal sayfayla okurlarının karşısına çıkan, çıkarılan “Hüryurt”un sevimli bir görünümü var. Logonun solundaki ay yıldızlı bayrağımız, Bayrağın altındaki, “Başka Türkiye yok” sözü, hatırlatması, dikkat çekilmesi.. Logo isim altındaki; “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/ Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır” mısraları.
Hüryurt Gazetesinin bana ulaşan 56 ncı yıl içindeki 16 bin 802 nci ve bu sayıdan önceki 7 ayrı sayısı. Hüryurt düz ofset tertemiz baskısıyla dikkat çekiyor, göz dolduruyor.
Hüryurt Gazetesinin kimliğine bakıyoruz. Kurucusu: Seyfi Hüryurt. İmtiyaz Sahibi: Erol Hüryurt. Yazı İşleri Müdürü: A.Erbil Hüryurt. İdare yeri: Yusuf Paşa Mhl. Küçük Kâzım Bey cad. No:13 Kars. GSM: 0533 512 89 59.
Hüryurt Gazetesinin 1,2,4 ncü sayfalarında ağırlıklı haberler yer alıyor. 3 ncü sayfada kültürel ağırlıklı araştırmalar, bilgi ağırlıklı aktarımlar var. Eğitim, araştırma, yorum, sanat ve edebiyat ağırlıklı denilmesi, böyle anlaşılması daha doğru olacak efendim. Bu sayfa yönetmeni: A.Erbil Hüryurt.
Şimdi elimdeki, masamdaki Hüryurt Gazetesi sayfalarından seçtiğim haber başlıklılarından söz edelim buyurun;
-Düz dolan, düz otur ay kişi: Takvim Gazetesi yazarı Savaş Ay, köşe yazısında İsmail Aytemiz’e yer verdi ve bakın neler yazdı.
- Kars CERAGEM her derde deva oluyor,
- Dağ çiçekleri toplanmaya başladı,
- İnternette olmak tek başına yetmez,
- Mezarlığı bir ayda dördüncü defa yaktılar,
- Sarıkamış’ta yaban hayatı envanter çalışması başladı,
- Kağızman’a 500 kişilik kapalı spor salonu,
- Köy çocuklarının park isteği,
- Kars’ta 12 İranlı’nın mülkü var,
- Mamak’taki Karslılar Azer Bülbül ile coştu,
- Kars Kalesinde Sema-i Şerif töreni düzenlendi,
- Kaymakam’dan Başhekim Sevinç’e başarı belgesi,
- Kars Belediyesi çalışmaları ile takdir topluyor. Ön yargısız bakan hizmetleri görüyor. Nevzat Bozkuş şov değil, hizmet adamı.
- Türkiye’de en çok Tabya Kars’ta bulunuyor.
- Kuyucuk Gölü’nde her hektara bir kuş türü düşüyor.
- Digor’a bağlı Kocaköy İlköğretim Okulu’nun yapımı devam ediyor.
- Hüryurt Gazetesi, genellik taşıyan haberleriyle dikkat çeken, gazetelerimizden biri, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
            ***
Nilüfer Dursun’un 
Mevlâna Dünyası
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Kitapların önsöz ve sunuşlarıyla ilgili değerlendirmelerin önem taşıdığı kanaatimi yıllardır muhafaza etmişimdir. Önsöz veya sunuşların, bir anlamda şairinin, yazarının kişilikleriyle ilgili olduğunu, kitapların içerikleri hakkında bilgi verdiklerini düşünmüşümdür.
Nilüfer Dursun arkadaşımızın, iki koltuğunda en az on karpuz taşıdığını sıklıkla görüyorum. O, öncelikle bir eğitimci, araştırmacı, şair, çevirmen… İnsanları seviyor Yaradan’dan ötürü. Pek çok kitabın altına imza atan, çevirileriyle, yayınlarıyla kendi dünyasından dışa yansıyıp taşan Nilüfer Dursun, bilgi yumaklarının bir araya gelişi olan ’Sevgi Evliyası Mevlâna Çağırıyor’ adlı yeni kitabıyla karşımıza çıkıyor. O’nun şiirleri, yazı ve araştırmaları hep geleceğe yönelik pırıltılarla, ışıklarla doludur. Yürüdüğü yol, aydınlık, ışık yoludur.
Nilüfer Dursun’un Mevlâna’ya bakışı, Mevlâna’ca bir anlayış ve yaşayış birlikteliğinden geçiyor. Şiirlerinde, İnsanlıktan örnekler veriyor, bir anlamda insanlık türküleri söylüyor uzun uzun. Çalınmamış kapıların bir gün çalınıp açılacağı hatırlatmasında bulunarak;
-‘Özüyle birleşmeyen, mahkûm yalnız kalmaya / Gerçek insan örneği Yunus ile Mevlâna’ mısralarıyla örnek aldığı Yunus ve Mevlâna özellik ve güzelliklerini ortaya koyuyor, hareket noktası yaparak dikkat çekiyor. Türkçeden İngilizceye aktardığı çeviri şiirleriyle vermek istediği mesajları anlaşılır bir dille anlatıp, sergileyerek başarı merdivenlerinin basamaklarını emin adımlarla birer birer çıkıyor.
Nilüfer Dursun’un duygu dünyasını şiir diliyle sayfalara aktardığı ‘Allah’ın mesajları, insanlıkla gelişir / Tevrat, Zebur ve İncil, dinde birer geçiştir’ mısraları içimizi ısıtır ve düşünürüz. İlmin Mevlâna dostlarına, ruhlara dost olduğunu, dünya insanlarının sevilmeleri gerektiğini anlatarak, en vefalı yâr olan Yaratıcısına el açar, diliyle, dualarıyla yola çıkar Nilüfer Dursun. ’Yoğrulmuş bir kere, Allah aşkıyla özüm / Her güzel eserini görüyor gönül gözüm’ dizeleriyle pekiştirir ruh zenginliğini, gönül gözünün ileri görüşlülüğünü.
Duygularının bir araya getirildiği sayfalardaki gezintimiz sürerken; Namerde karşı dimdik durduğunu, konfora, lükse uyumluluk göstermediğini, ruhların kemale erişiyle yüceldiğini, ömrünün aldanmışlık içindeki yerinin genel görüntüsünü anlatmadaki kararlılığını görürüz Nilüfer Dursun’un.
Ruhlarda parıldayan ışıklar altında, dökülmemiş sırların gönül aynalarına doğru yürür, kendinden emin, kararlı. Sufi Mevlâna’dan inciler sıralar birbiri ardına. Şeytanın dışarıda değil, insanın kendi içinde olduğu gerçeğini hatırlatır. Mevlâna’dan aldığı mesajlarını, erdemlerin en hasıyla ele alır, canların cana muhtaçlığını söyler, anlaşılırlık içinde. ‘İmanlı kulların Allah’ının bir olduğu’nu, Mevlâna’nın izinde yürüdüğünü dinleriz.
Ve en içten, samimi duygularla, Nilüfer Dursun’a selâm verir, tebriklerimizle saygı ve sevgilerimizi sunarız efendim.
            ***
Doğumunun 800. yılında 
Hacı Bektaş Veli
Prof. Dr. İSA KAYACAN
            Masamda, Gülağ Öz dostum tarafından bana ulaştırılan bir kitap var. Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği yayınlarının ilki. Kitabın adı: Doğumunun 800. Yılında Hacı Bektaş Veli, olarak karşımıza çıkıyor, çıkarılıyor.
I. İnanç Önderleri buluşması ve Hacı Bektaş Semah Günleri, açıklaması da kitabın ilk sayfasında yer alıyor. 240 sayfalık kitap Haziran 2011’de basılıp, gün yüzü görmüş. 14-15 Kasım 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen, Doğumunun 800. yılında Hacıbektaş Veli etkinliklerinin derlenip, toparlanması, kitap halinde yayınlanması, tarihe not düşülmesi olarak gördüğümüz bir yayın çalışması elimizdeki, masamızdaki yayın. Emeği geçenleri kutluyorum.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı Nafiz Ünlüyurt ‘un üç sayfalık bir önsözü dikkat çekiyor. Sonra, açılış konuşmaları var uzunca verilen. Ali Özcivan’ın 7 ayrı dörtlükten meydana gelen bir şiiri 12 nci sayfada yer alıyor. Buradan iki dörtlük aktaralım bilgi için, değerlendirme için:

Her ne için uğramışsam bu yere,
Hoş sefa gelmişsin Hacı Bektaş’a,
Temenna eylersin gerçek bu yere,
Hoş sefa gelmişsin Hacı Bektaş’a.

Ali Turab kültürümün merkezi,
Âlemi cihanda duymuşsun sesi,
Gelir de dinlersen bir dost nefesi,
Hoş sefa gelmişsin Hacı Bektaş’a..

Sonra oturumlar gerçekleştirilmiş. Birinci oturumun başlığı: Doğumunun 800. yılında Hacı Bektaş Veli ve Düşüncesi Hacı Bektaş’tan günümüze Alevilik-Bektaşilik. Sonra, I. İnanç Önderleri buluşması ve Uluslar arası Hacı Bektaş Semah günleri paneli, sunumlar. 215 nci sayfada başlayan, etkinliklere ilişkin fotoğraflar.
Arka kapakta, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı Nafız Ünlüyurt’un bazı cümleleri var. Buradan: Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği’nin bir ürünü olan bu kitap, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Hacı Bektaş Veli’nin 800. doğum yıldönümü nedeniyle 14-15 Kasım 2009 günlerinde Hacı Bektaş’ta yapılan “800. Doğum Yılında Hacıbektaş Veli’yi Serçeşmede Anıyoruz” adı altında yapılan etkinlik içerisinde yapılan konuşmalar ile panellerde sunulan bildirilerin bir derlemesidir.
İkinci bölümde “I. İnanç Önderleri ile Hacı Bektaş Bulunması ve Uluslararası Hacı Bektaş Semah Günleri” adlı ile 30-31 Ekim 2010 günlerinde Hacıbektaş’ta yapılan etkinlik içinde yapılan konuşmalar ile panellerde sunulan bildiriler yer almaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder