IŞIĞIN KAYNAĞI DERGİSİ
Işığın Kaynağı Dergisi İzmir’de yayın hayatına başladı. Kültür,
edebiyat, düşünce dergisi olarak yola çıkan dergi ikinci sayısını da yayım
dünyasına sundu. Ferdi zekânın işlevine önem veren dergi, toplumların birlikte
sosyal olarak yaşaması için çaba harcıyor. Siyasi, sosyal, ideolojik, fikri
bütün yapıların varlığını kabul edip ortak paydayı bulup onun etrafında
toplanmanın, millet olmanın ruhunu ortaya koymaya çalışıyor. İnsanların
birbirlerini dinlemesini, anlamasının çıkış noktalarını inceliyor, öne
çıkarıyor.
Işığın Kaynağı Dergisi sabırlı, çalışkan, dürüst olarak yoluna devam ederken bir mektep
olmayı seçmiştir. Unutmayın ki bireyleri eğitmeden toplumu düzeltemezsiniz.
Dergi, Ahmet Yesevi’den, Mevlana’dan, Hacı Bektaş Veli’den, Yunus Emre’den, Pir
Sultan Abdal’dan, Gazeli’den ve daha birçok bizim dediğimiz, düşünürlerden,
ilim adamlarından, âşıklardan, şairlerden güç alarak bu göreve talip olmuştur.
Uzun zamandır böyle bir dergiyi çıkarmayı düşünen bir grup
şair/yazar/çizer sonunda kararı verip bu zor ve keyifli yolculuğa yelken
açtılar. Işığın Kaynağı Dergisinin; İmtiyaz Sahipliğini Çağlar Fırat Ülger
üstlendi. Genel Yayın Yönetmenliğini İbrahim Ülger, Sorumlu Yazı İşleri
Müdürlüğünü Erdoğan Baysal, Sanat Yönetmenliğini Ümit Yaşar Işıkhan, Hukuk
Danışmanlığını Av. Veysel Gültaş, Grafik tasarımını Hülya Gülay yapmaktadır.
Derginin Yayım Kurulunda ise, Zeki Buzgan, Ahmet Şahiner, İlhan Soytürk, Naci
Gümüş, Şaziment Duran bulunmaktadır.

Hangi dergi olursa olsun çıkarken daha öncekilerin aynısı olmak
istemez. Hep farklılıklarını anlatırlar. Işığın Kaynağı Dergisi’nin ise böyle
bir iddiası yok, sadece “biz, hepimiz” olmak istiyor. Felsefesi bu kadar kolay
ve basit yani, herkesin anlayacağı dili konuşuyor. İnsanlar özenmeden,
korkmadan, etki altında kalmadan, endişe duymadan kendilerini ifade etmelidir. Bir
kere İzmir’de böyle bir dergi çıkmıyor. Bu şehirden de bir kültür dergisi
yayınlanması önemli ama bu bir bölge dergisi olmayacaktır. Hedefinde bütün Türk
kültürüne, edebiyatına, düşüncesine ışık tutmak, bu meyanda birleştirici olmak
var. Fikirlerde, kültürlerde, hayat tarzında asla yok saymak, karşı olmak
düşüncesi yok. Bunların hepsini dönüştürmeden içinde barındırmaktır amacı. Yani
çok sesli ama tek başlı bir yapıda dergicilik yapmak iddiası var. Bundan da
anlaşılmaktadır ki ebemkuşağı gibi çok renkli bir dergi çıkartmak amaç ama
renkleri ayrıştırmadan, soldurmadan...
Dergiyi çıkaranların bu kararları verirken birçok zorluğu göze aldığını
görebiliyoruz. Bir kere fikirler, ideolojiler üzeri bir dergi çıkarırken
toplumun bazı kesimlerini karşılarına aldıklarının farkındalar. Yalnız böyle
bir kararı bu ülkede destekleyecek çok daha fazla insan olduğunu düşünüyorum.
İkincisi böyle bir dergiye sürekli bu doğrultuda yazı yazacak yazarları bulmak
zorlukları da göz önüne alınmalı. Sanırım en başından her sayıyı konulu çıkarma
kararları da bu alanda ellerini rahatlatmış görünüyor. Üçüncüsü ise
ekonomisinin karşılanmasıdır. Diğer konular bir şekilde çözülse de derginin
geleceği açısından finansmanı önemli. Yalnız İbrahim Ülger destekleyiciliğinde
şimdilik bu konuyu da çözmüş görünüyor.
 |
Üstad, Mahir ADIBEŞ, Suriye |
Dergi birinci sayıda “12 Eylül ve Sanat”ı konu alması ve çok cesur
yazılara yer vermesi ile iyi bir başlangıç yapmıştır. Çingeneleri kendilerinin
kaleminden yayınlamasıyla da oldukça isabetli bir konuyu ortaya koymuştur.
İkinci sayıda, “Dil ve Üslup” konusu derginin en baştan dil konusunda işi sıkı
tuttuğu anlamına gelir. Bu yazıyla artık derginin mücadele alanlarının çok
önemli meseleler olduğunu anlamaktayız. Aynı sayıda “Ezidiler”e yer vermesi gündem açısından çok
önemliydi. Bu yazılarda da Ezidiler’in kanaat önderlerine ulaşıp röportajlar
yapılması ve yazılar yayınlanması dikkat çekken başlıklardandır.
Dergide şiirlere de yer verilmesi, desenlerle süslenmesi ve ara sıra da
konulan resimlerle okunması rahat hale getirmektedir. Hikâyeler derginin
olmazsa olmazı arasındadır. Kitap eleştirileri ve tanıtımları zaten dergide yer
almaktadır. Buluna bildiğince gezi yazıları, sinema, tiyatro, müzik hakkında
uzmanların görüşü de hedefleri arasında. Dergi bir konuyu daha unutmadı; yerel
yönetimlerin kültür sanat faaliyetleri. Bu konunun üzerine gidileceğe benziyor.
Gerekirse belediyelerle ortak etkinlikler yaparak toplumla kaynaşma, birlik
olma yollarını aramak da faydalı olacaktır.
Sonuç olarak şunu söylemek isterim ki, Işığın Kaynağı Dergisi İzmir’den
yola çıktı. Hep benim dediğim olsun değil, hepimizin dediği olsun düsturuyla
hareket etmektedir. Işığın Kaynağı Dergisi yepyeni bir bakış açısıyla ikinci
sayısını çıkardı. Koyduğu hedefleri adım adım geçerek gelecek sayılarda çok
daha mükemmel bir dergi olarak okuyucularına sunacaktır. Bahtı açık, ömrü uzun
olsun.
Mahir
Adıbeş