10 Aralık 2014 Çarşamba

"IŞIĞIN KAYNAĞI DERGİSİ" YAYIN HAYATINA BAŞLADI, Mahir Adıbeş

IŞIĞIN KAYNAĞI DERGİSİ
Işığın Kaynağı Dergisi İzmir’de yayın hayatına başladı. Kültür, edebiyat, düşünce dergisi olarak yola çıkan dergi ikinci sayısını da yayım dünyasına sundu. Ferdi zekânın işlevine önem veren dergi, toplumların birlikte sosyal olarak yaşaması için çaba harcıyor. Siyasi, sosyal, ideolojik, fikri bütün yapıların varlığını kabul edip ortak paydayı bulup onun etrafında toplanmanın, millet olmanın ruhunu ortaya koymaya çalışıyor. İnsanların birbirlerini dinlemesini, anlamasının çıkış noktalarını inceliyor, öne çıkarıyor.
Işığın Kaynağı Dergisi sabırlı, çalışkan,  dürüst olarak yoluna devam ederken bir mektep olmayı seçmiştir. Unutmayın ki bireyleri eğitmeden toplumu düzeltemezsiniz. Dergi, Ahmet Yesevi’den, Mevlana’dan, Hacı Bektaş Veli’den, Yunus Emre’den, Pir Sultan Abdal’dan, Gazeli’den ve daha birçok bizim dediğimiz, düşünürlerden, ilim adamlarından, âşıklardan, şairlerden güç alarak bu göreve talip olmuştur.
Uzun zamandır böyle bir dergiyi çıkarmayı düşünen bir grup şair/yazar/çizer sonunda kararı verip bu zor ve keyifli yolculuğa yelken açtılar. Işığın Kaynağı Dergisinin; İmtiyaz Sahipliğini Çağlar Fırat Ülger üstlendi. Genel Yayın Yönetmenliğini İbrahim Ülger, Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü Erdoğan Baysal, Sanat Yönetmenliğini Ümit Yaşar Işıkhan, Hukuk Danışmanlığını Av. Veysel Gültaş, Grafik tasarımını Hülya Gülay yapmaktadır. Derginin Yayım Kurulunda ise, Zeki Buzgan, Ahmet Şahiner, İlhan Soytürk, Naci Gümüş, Şaziment Duran bulunmaktadır.
Hangi dergi olursa olsun çıkarken daha öncekilerin aynısı olmak istemez. Hep farklılıklarını anlatırlar. Işığın Kaynağı Dergisi’nin ise böyle bir iddiası yok, sadece “biz, hepimiz” olmak istiyor. Felsefesi bu kadar kolay ve basit yani, herkesin anlayacağı dili konuşuyor. İnsanlar özenmeden, korkmadan, etki altında kalmadan, endişe duymadan kendilerini ifade etmelidir. Bir kere İzmir’de böyle bir dergi çıkmıyor. Bu şehirden de bir kültür dergisi yayınlanması önemli ama bu bir bölge dergisi olmayacaktır. Hedefinde bütün Türk kültürüne, edebiyatına, düşüncesine ışık tutmak, bu meyanda birleştirici olmak var. Fikirlerde, kültürlerde, hayat tarzında asla yok saymak, karşı olmak düşüncesi yok. Bunların hepsini dönüştürmeden içinde barındırmaktır amacı. Yani çok sesli ama tek başlı bir yapıda dergicilik yapmak iddiası var. Bundan da anlaşılmaktadır ki ebemkuşağı gibi çok renkli bir dergi çıkartmak amaç ama renkleri ayrıştırmadan, soldurmadan...
Dergiyi çıkaranların bu kararları verirken birçok zorluğu göze aldığını görebiliyoruz. Bir kere fikirler, ideolojiler üzeri bir dergi çıkarırken toplumun bazı kesimlerini karşılarına aldıklarının farkındalar. Yalnız böyle bir kararı bu ülkede destekleyecek çok daha fazla insan olduğunu düşünüyorum. İkincisi böyle bir dergiye sürekli bu doğrultuda yazı yazacak yazarları bulmak zorlukları da göz önüne alınmalı. Sanırım en başından her sayıyı konulu çıkarma kararları da bu alanda ellerini rahatlatmış görünüyor. Üçüncüsü ise ekonomisinin karşılanmasıdır. Diğer konular bir şekilde çözülse de derginin geleceği açısından finansmanı önemli. Yalnız İbrahim Ülger destekleyiciliğinde şimdilik bu konuyu da çözmüş görünüyor.
Üstad, Mahir ADIBEŞ, Suriye
Dergi birinci sayıda “12 Eylül ve Sanat”ı konu alması ve çok cesur yazılara yer vermesi ile iyi bir başlangıç yapmıştır. Çingeneleri kendilerinin kaleminden yayınlamasıyla da oldukça isabetli bir konuyu ortaya koymuştur. İkinci sayıda, “Dil ve Üslup” konusu derginin en baştan dil konusunda işi sıkı tuttuğu anlamına gelir. Bu yazıyla artık derginin mücadele alanlarının çok önemli meseleler olduğunu anlamaktayız. Aynı sayıda  “Ezidiler”e yer vermesi gündem açısından çok önemliydi. Bu yazılarda da Ezidiler’in kanaat önderlerine ulaşıp röportajlar yapılması ve yazılar yayınlanması dikkat çekken başlıklardandır.
Dergide şiirlere de yer verilmesi, desenlerle süslenmesi ve ara sıra da konulan resimlerle okunması rahat hale getirmektedir. Hikâyeler derginin olmazsa olmazı arasındadır. Kitap eleştirileri ve tanıtımları zaten dergide yer almaktadır. Buluna bildiğince gezi yazıları, sinema, tiyatro, müzik hakkında uzmanların görüşü de hedefleri arasında. Dergi bir konuyu daha unutmadı; yerel yönetimlerin kültür sanat faaliyetleri. Bu konunun üzerine gidileceğe benziyor. Gerekirse belediyelerle ortak etkinlikler yaparak toplumla kaynaşma, birlik olma yollarını aramak da faydalı olacaktır.
Sonuç olarak şunu söylemek isterim ki, Işığın Kaynağı Dergisi İzmir’den yola çıktı. Hep benim dediğim olsun değil, hepimizin dediği olsun düsturuyla hareket etmektedir. Işığın Kaynağı Dergisi yepyeni bir bakış açısıyla ikinci sayısını çıkardı. Koyduğu hedefleri adım adım geçerek gelecek sayılarda çok daha mükemmel bir dergi olarak okuyucularına sunacaktır. Bahtı açık, ömrü uzun olsun.
Mahir Adıbeş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder